ТОР 5 статей: Методические подходы к анализу финансового состояния предприятия Проблема периодизации русской литературы ХХ века. Краткая характеристика второй половины ХХ века Характеристика шлифовальных кругов и ее маркировка Служебные части речи. Предлог. Союз. Частицы КАТЕГОРИИ:
|
It seemed strange to see my old boss wait on tables.“Eski patronumu masalara servis yaparken görmek çok tuhaftı.” Phrasal Verbs Liste 3 (Üç Kelimeden Oluşan, Geçişli) Ana Sayfa / Genel İngilizce / İngilizce Gramer / Advanced Grammar / Phrasal Verbs Liste 3 (Üç Kelimeden Oluşan, Geçişli) Üç Kelimeden Oluşan Phrasal Verbs (Geçişli) Aşağıdaki phrasal verbs ‘ ler de üç kısım göreceksiniz: My brother dropped out of school before he could graduate. (Erkek kardeşim mezun olamadan okulu bıraktı.) Fiil Anlam Örnek Break in on Bir sohbeti bölmek I was talking to Mom on the phone when the operator broke in on our call. “Operatör konuşmamızı kestiği zaman telefonda annemle konuşuyordum.” Catch up with Yakın olmak After our month-long trip, it was time to catch up with the neighbors and the news around town. “Aylar süren yolculuğumuzdan sonra, komşulara ve kasaba çevresine yakın olup onlardan haber almanın vakti gelmişti.” Check up on İncelemek, kontrol etmek The boys promised to check up on the condition of the summer house from time to time. “Çocuklar yazlığa zaman, zaman bakmak için söz verdiler.” Come up with <span style=" Phrasal Verbs Liste 4 (Intransitive - Geçişsiz) Ana Sayfa / Genel İngilizce / İngilizce Gramer / Advanced Grammar / Phrasal Verbs Liste 4 (Intransitive - Geçişsiz) Intransitive (Geçişsiz) Phrasal Verbs Aşağıdaki phrasal verbs‘ler nesne almazlar. Once you leave home, you can never really go back again. (Evden bir kez ayrılırsan, bir daha asla geri dönemezsin.”) Fiil Anlam Örnek Break down Bozulmak That old Jeep had a tendency to break down just when I needed it the most.<span style="FON accept: kabul etmek agree: aynı fikirde olmak allow: izin vermek answer: cevap vermek arrive: varmak ask: soru sormak borrow: ödünç almak call: telefonla aramak carry: taşımak change: değiştirmek clean: temizlemek close: kapatmak help: yardım etmek invent: icat etmek invite: davet etmek kill: öldürmek kiss: öpmek lick: yalamak lie: yalan söylemek live: yaşamak look: bakmak love: sevmek like: hoşlanmak marry: evlenmek need: ihtiyacı olmak offer: teklif etmek paint: boyamak play: oynamak prefer: tercih etmek remember: hatırlamak return: geri dönmek smell: koklamak smile: gülümsemek smoke: sigara içmek talk: konuşmak touch: dokunmak train: eğitmek use: kullanmak waste: ziyan etmek wash: yıkamak whisper: fısıldamak hit: vurmak begin: başlamak bite: ısırmak blow: üflemek break: kırmak bring: getirmek buy: satın almak catch: yakalamak choose: seçmek come: gelmek cut: kesmek die: ölmek draw: çizmek dream: rüya görmek drink: içmek drive: araba sürmek eat: yemek fall: düşmek feel: hissetmek find: bulmak forget: unutmak get: elde etmek give: vermek go: gitmek grow: yetiştirmek have: sahip olmak hear: duymak hide: saklamak know: bilmek learn: öğrenmek leave: ayrılmak make: yapmak pay: ödemek put: koymak read: okumak rise: yükselmek ring: çalmak run: koşmak say: söylemek see: görmek sell: satmak send: göndermek shake: titremek shine: parlamak show: göstermek sing: şarkı söylemek sleep: uyumak spend: harcamak swim: yüzmek take: almak tear: yırtmak tell: söylemek think: düşünmek understand: anlamak wake: uyanmak wear: giymek win: kanmak wipe: silmek weep: ağlamak Accept: kabul etmek Add: eklemek Admire: hayran olmak Admit: itiraf etmek Advise: tavsiye etmek Afford: karşılamak Agree: aynı fikirde olmak Allow: izin vermek Amuse: eğlendirmek Announce: duyurmak Annoy: rahatsız etmek Answer: cevap vermek Apologise: özür dilemek Appear: gözükmek Applaud: alkışlamak Appreciate: memnun olmak Approve: onaylamak Argue: tartışmak Arrange: düzenlemek Arrest: tutuklamak Arrive: varmak Ask: sormak Attach: iliştirmek Attack: saldırmak Attempt: girişimde bulunmak Attend: katılmak Attract: çekmek Avoid: sakınmak Back: geriye gitmek Bake: pişirmek Balance: dengelemek Ban: yasaklamak Bang: vurmak/çarpmak Bat: sopayla vurmak Bathe: banyo yapmak Battle: savaşmak Beg: özür dilemek Behave: davranmak Belong: ait olmak Bless: kutsamak Blind: körleştirmek Blink: göz kırpmak Blush: utançtan kızarmak Boast: böbürlenmek Boil: kaynamak Bolt: irkilmek Bomb: bombalamak BOOK: rezervasyon yapmak Bore: canını sıkmak Borrow: ödünç almak Bounce: zıplamak Bow: reverans yapmak Box: yumruklaşmak Brake: fren yapmak Branch: dallanmak Breathe: nefes almak Bruise: çürütmek Brush: fırçalamak Burn: yanmak Bury: gömmek Buzz: vızıldamak Calculate: hesaplamak Call: aramak Camp: kamp yapmak Care: önemsemek Carry: taşımak Carve: oymak Cause: neden olmak Challenge: meydan okumak Change: değiştirmek Charge: şarj etmek Chase: kovalamak Cheat: aldatmak Check: kontrol etmek Cheer: tezahürat yapmak Chew: çiğnemek Chop: doğramak Claim: iddia etmek Clap: alkışlamak Clean: temizlemek Clear: temizlemek Clip: tutturmak Close: kapatmak Coach: yetiştirmek/çalıştırmak Collect: biriktirmek Colour: renklendirmek Comb: taramak Command: emir vermek Communicate: iletişim kurmak Compare: karşılaştırmak Compete: yarışmak Complain: yakınmak Complete: tamamlamak Concentrate: konsantre olmak Concern: kaygılandırmak Confess: itiraf etmek Confuse: kafasını karıştırmak Connect: bağlamak Consider: hesaba katmak Consist: -den oluşmak Contain: içermek Continue: devam etmek Copy: kopyalamak Correct: düzeltmek Cough: öksürmek Count: saymak Cover: örtmek Crack: çatlamak/çatlatmak Crash: gürültüyle çarpma Crawl: emeklemek Cross: öbür tarafa geçmek Crush: ezmek Cry: ağlamak Cure: tedavi etmek Cycle: bisiklet sürmek Damage: hasar vermek Dance: dansetmek Dare: cüret etmek Deceive: aldatmak Decide: karar vermek Decorate: dekore etmek Delay: gecikmek/geciktirmek Delight: zevk vermek Deliver: teslim etmek Depend: bağlı olmak Describe: tanımlamak Desert: terketmek Deserve: layık olmak Destroy: mahvetmek Detect: tespit etmek Develop: geliştirmek Disagree: aynı fikirde olmamak Disappear: gözden kaybolmak Disapprove: tasvip etmemek Discover: keşfetmek Dislike: hoşlanmamak Divide: bölmek Double: iki misli yapmak Doubt: -den kuşkulanmak Drag: sürüklemek Drain: akıtmak/akmak Dream: rüya görmek/hayal kurmak Dress: giyinmek Drip: damlamak Drop: düşürmek Drown: boğulmak Drum: davul çalmak Dry: kurumak/kurutmak Dust: tozunu almak Earn: kazanmak Educate: eğitmek Embarrass: utandırmak Employ: iş vermek Empty: boşaltmak Encourage: cesaretlendirmek End: bitirmek Enjoy: zevk almak Enter: girmek Entertain: eğlendirmek Escape: kaçmak Examine: muayene etmek Excite: heyecanlandırmak Excuse: bağışlamak Exercise: egzersiz yapmak Exist: var olmak Expand: genişletmek Expect: ummak/beklemek Explain: açıklamak Explode: patlamak Extend: erişmek/yayılmak Face: yüzleşmek Fade: solmak Fail: başarısız olmak Fasten: bağlamak/tutturmak Fax: faks çekmek Fear: korkmak Fence: çitle çevirmek File: dosyalamak Fill: doldurmak Film: film çekmek Fire: tutuşturmak/ateş etmek Fit: (giysi) uymak Fix: sabitlemek/belirlemek Flash: birden parlamak Float: batmadan yüzmek Flood: su basmak Flow: akmak Flower: çiçek açmak Follow: takip etmek Fool: kandırmak Force: zorlamak Form: biçimlendirmek Found: inşa etmek Frame: çerçevelemek Frighten: korkutmak Fry: kızartmak Glow: ışık vermek Glue: yapıştırmak Grab: kavramak Grate: rendelemek Grease: yağlamak Greet: selamlamak/karşılamak Grip: sımsıkı tutmak Groan: inlemek Guarantee: garanti vermek Guard: korumak Guess: tahmin etmek Guide: kılavuzluk etmek Hammer: çekiçle vurmak Hand: uzatmak Handle: başa çıkmak/yönetmek Hang: asmak Happen: olmak Harm: zarar vermek Hate: efret etmek Haunt: (cin: peri) uğramak Head: başı çekmek Heal: iyileşmek Heat: ısıtmak Help: yardım etmek Hop: hoplamak Hope: ümit etmek Hug: kucaklamak Hunt: avlanmak Hurry: acele etmek Identify: teşhis etmek Imagine: hayal etmek Impress: etkilemek Improve: geliştirmek Include: içermek Increase: artmak Influence: etkilemek Inform: bilgilendirmek Inject: iğne yapmak Injure: incitmek/yaralamak Instruct: talimat vermek Intend: niyet etmek Interest: ilgi uyandırmak Introduce: tanıştırmak Invent: bulmak/keşfetmek Invite: davet etmek Itch: kaşımak Jail: hapsetmek Jam: sıkıştırmak/tıkamak Join: katılmak Joke: şaka yapmak Judge: yargılamak Jump: zıplamak Kick: tekmelemek Kill: öldürmek Kiss: öpmek Kneel: diz çökmek Knit: örmek Knock: vurmak Label: etiketlemek Land: iniş yapmak Last: sürmek Laugh: gülmek Launch: (roket) fırlatmak Learn: öğrenmek Level: düzleştirmek License: ruhsat vermek Lick: yalamak Lie: yalan söylemek Lighten: aydınlatmak Like: hoşlanmak List: listelemek Listen: dinlemek Live: yaşamak Load: yüklemek Lock: kilitlemek Look: bakmak Love: sevmek Man: adam vermek Manage: yönetmek March: uygun adım yürümek Mark: işaretlemek Marry: evlenmek Match: eşleştirmek Mate: çiftleşmek Matter: önemli olmak Measure: ölçmek Melt: erimek Memorise: ezberlemek Mend: tamir etmek mess up: dağıtmak milk: süt sağmak mine: maden işletmek miss: özlemek/kaçırmak mix: karıştırmak move: taşınmak muddle: karıştırmak mug: saldırıp soymak multiply: çoğalmak murder: cinayet işlemek nail: çivilemek name: ad vermek need: ihtiyaç duymak nest: yuva yapmak nod: başını sallamak note: not etmek notice: farkına varmak number: numaralamak obey: itaat etmek object: itiraz etmek observe: incelemek obtain: elde etmek occur: meydana gelmek offend: gücendirmek offer: teklif etmek open: açmak order: ısmarlamak owe: borcu olmak own: sahip olmak pack: paket yapmak paint: boyamak park: park etmek pass: geçmek paste: yapıştırmak pat: hafifçe vurmak pause: duraklamak peel: kabuğunu soymak perform: temsil etmek permit: izin vermek phone: telefon açmak pick: seçmek/ayırmak pinch: çimdiklemek pine: güçten düşmek place: yerleştirmek plan: planlamak plant: yerleştirmek/ekmek play: oynamak please: memnun etmek point: işaret etmek polish: parlatmak/cilalamak possess: sahip olmak post: postalamak pour: doldurmak practise: pratik yapmak pray: dua etmek prefer: tercih etmek prepare: hazırlamak present: takdim etmek/sunmak preserve: korumak/saklamak press: sıkıştırmak prevent: önlemek print: basmak produce: üretmek program: programlamak promise: söz vermek protect: korumak provide: sağlamak pull: çekmek pump: pompalamak punch: yumruk atmak punish: cezalandırmak push: itmek question: soru sormak queue: kuyruğa girmek race: yarışmak rain: yağmur yağmak raise: kaldırmak reach: ulaşmak realise: farkına varmak receive: teslim almak recognise: tanımak/takdir etmek record: kaydetmek reduce: azaltmak/indirmek reflect: yansıtmak refuse: reddetmek regret: ihmal etmek reject: reddetmek/atmak relax: rahatlamak release: serbest bırakmak rely: itimat etmek remain: kalmak remember: hatırlamak remind: hatırlatmak remove: çıkarmak/temizlemek repair: tamir etmek repeat: tamir etmek replace: eski yerine koymak reply: karşılık vermek report: haber vermek reproduce: üretmek request: rica etmek rescue: kurtarmak retire: emekli olmak return: dönmek/geri vermek risk: risk almak rock: sallamak roll: yuvarlamak ruin: harab etmek rule: hükmetmek rush: acele etmek sail: yelken açmak satisfy: hoşnut etmek save: kurtarmak saw: testere ile kesmek scare: korkutmak scratch: tırmalamak scream: çığlık atmak screw: vidalamak scribble: çiziktirmek scrub: fırçalamak/ovalamak seal: mühürlemek search: araştırmak separate: ayırmak serve: hizmet etmek settle: yerleşmek shade: gölgelemek share: paylaşmak shave: traş olmak shelter: barındırmak shock: şok etmek shop: alışveriş yapmak shrug: omuz silkmek sigh: iç çekmek sign: imzalamak signal: işaret vermek sin: günah işlemek ski: kayak yapmak skip: zıplamak/sekmek slap: tokatlamak slip: kaymak slow: yavaşlamak smell: koklamak smile: gülümsemek smoke: sigara içmek sneeze: aksırmak sniff: burnunu çekmek/koklamak snore: horlamak snow: kar yağmak sound: ses çıkarmak spare: esirgemek spell: hecelemek spill: dökmek spoil: berbat etmek spray: püskürtmek stain: lekelemek stamp: damgalamak stare: dik dik bakmak start: başlamak stay: kalmak steer: dümen kullanmak step: adım atmak stitch: dikiş dikmek stop: durmak store: depolamak strap: kayışla bağlamak strengthen: güçlendirmek stretch: germek strip: soymak stroke: okşamak stuff: doldurmak/tıkmak succeed: başarmak suck: emmek suffer: ıstırap çekmek suggest: tavsiye etmek suit: uymak supply: tedarik etmek support: desteklemek suppose: varsaymak/zannetmek surprise: şaşırmak surround: kuşatmak suspect: şüphelenmek suspend: askıya almak/asmak switch: değiştirmek/düğmeye basmak talk: konuşmak tap: kullanmak taste: tadına bakmak tease: alay etmek telephone: telefon etmek tempt: ayartmak terrify: çok korkutmak test: test etmek thank: teşekkür etmek tick: tik koymak tie: bağlamak time: zamanlamak tip: bahşiş vermek tire: yormak/yorulmak touch: dokunmak tour: dolaşmak trade: ticaret yapmak train: eğitmek transport: nakletmek trap: tuzağa düşürmek travel: seyahat etmek treat: muamele etmek tremble: titremek trick: aldatmak trip: çelme takmak trot: tırıs gitmek trouble: rahatsız etmek trust: güvenmek try: denemek tug: şiddetle çekmek turn: dönmek twist: bükmek/kıvırmak type: daktilo ile yazmak undress: soyunmak unite: birleşmek/birleştirmek unlock: kilidini açmak unpack: (bavul) açmak use: kullanmak visit: ziyaret etmek wait: beklemek walk: yürümek want: istemek warm: ısınmak/heyecanlandırmak warn: uyarmak wash: yıkamak waste: ziyan etmek watch: seyretmek water: sulamak wave: sallamak/sallanmak weigh: tartmak/çekmek welcome: hoş karşılamak whisper: fısıldamak whistle: ıslık çalmak wink: göz kırpmak wipe: silmek wish: dilemek wonder: hayret etmek work: çalışmak worry: endişelenmek wrestle: güreşmek yawn: esnemek yell: haykırmak zip: fermuar açmak/kapamak zoom: zum yapmak Accept: kabul etmek Add: eklemek Admire: hayran olmak Admit: itiraf etmek Advise: tavsiye etmek Afford: karşılamak Agree: aynı fikirde olmak Alert: alarma geçirmek Allow: izin vermek Amuse: eğlendirmek Analyse: incelemek Announce: duyurmak Annoy: rahatsız etmek Answer: cevap vermek Apologise: özür dilemek Appear: gözükmek Applaud: alkışlamak Appreciate: memnun olmak Approve: onaylamak Argue: tartışmak Arrange: düzenlemek Arrest: tutuklamak Arrive: varmak Ask: sormak Attach: iliştirmek Attack: saldırmak Attempt: girişimde bulunmak Attend: katılmak Attract: çekmek Avoid: sakınmak Back: geriye gitmek Bake: pişirmek Balance: dengelemek Ban: yasaklamak Bang: vurmak/çarpmak Bare: açığa çıkarmak Bat: sopayla vurmak Bathe: banyo yapmak Battle: savaşmak Beam: parıldamak Beg: özür dilemek Behave: davranmak Belong: ait olmak Bleach: ağartmak Bless: kutsamak Blind: körleştirmek Blink: göz kırpmak Blot: lekelemek Blush: utançtan kızarmak Boast: böbürlenmek Boil: kaynamak Bolt: irkilmek Bomb: bombalamak BOOK: rezervasyon yapmak Bore: canını sıkmak Borrow: ödünç almak Bounce: zıplamak Bow: reverans yapmak Box: yumruklaşmak Brake: fren yapmak Branch: dallanmak Breathe: nefes almak Bruise: çürütmek Brush: fırçalamak Bubble: fokurdamak Bump: toslamak Burn: yanmak Bury: gömmek Buzz: vızıldamak Calculate: hesaplamak Call: aramak Camp: kamp yapmak Care: önemsemek Carry: taşımak Carve: oymak Cause: neden olmak Challenge: meydan okumak Change: değiştirmek Charge: şarj etmek Chase: kovalamak Cheat: aldatmak Check: kontrol etmek Cheer: tezahürat yapmak Chew: çiğnemek Choke: tıkamak Chop: doğramak Claim: iddia etmek Clap: alkışlamak Clean: temizlemek Clear: temizlemek Clip: tutturmak Close: kapatmak Coach: yetiştirmek/çalıştırmak Coil: dolanmak Collect: biriktirmek Colour: renklendirmek Comb: taramak Command: emir vermek Communicate: iletişim kurmak Compare: karşılaştırmak Compete: yarışmak Complain: yakınmak Complete: tamamlamak Concentrate: konsantre olmak Concern: kaygılandırmak Confess: itiraf etmek Confuse: kafasını karıştırmak Connect: bağlamak Consider: hesaba katmak Consist: -den oluşmak Contain: içermek Continue: devam etmek Copy: kopyalamak Correct: düzeltmek Cough: öksürmek Count: saymak Cover: örtmek Crack: çatlamak/çatlatmak Crash: gürültüyle çarpma Crawl: emeklemek Cross: öbür tarafa geçmek Crush: ezmek Cry: ağlamak Cure: tedavi etmek Curl: kıvrılmak/bükülmek Curve: eğmek/eğilmek Cycle: bisiklet sürmek Dam: set çekmek Damage: hasar vermek Dance: dansetmek Dare: cüret etmek Decay: bozmak/çürütmek Deceive: aldatmak Decide: karar vermek Decorate: dekore etmek Delay: gecikmek/geciktirmek Delight: zevk vermek Deliver: teslim etmek Depend: bağlı olmak Describe: tanımlamak Desert: terketmek Deserve: layık olmak Destroy: mahvetmek Detect: tespit etmek Develop: geliştirmek Disagree: aynı fikirde olmamak Disappear: gözden kaybolmak Disapprove: tasvip etmemek Disarm: silahsızandırmak Discover: keşfetmek Dislike: hoşlanmamak Divide: bölmek Double: iki misli yapmak Doubt: -den kuşkulanmak Drag: sürüklemek Drain: akıtmak/akmak Dream: rüya görmek/hayal kurmak Dress: giyinmek Drip: damlamak Drop: düşürmek Drown: boğulmak Drum: davul çalmak Dry: kurumak/kurutmak Dust: tozunu almak Earn: kazanmak Educate: eğitmek Embarrass: utandırmak Employ: iş vermek Empty: boşaltmak Encourage: cesaretlendirmek End: bitirmek Enjoy: zevk almak Enter: girmek Entertain: eğlendirmek Escape: kaçmak Examine: muayene etmek Excite: heyecanlandırmak Excuse: bağışlamak Exercise: egzersiz yapmak Exist: var olmak Expand: genişletmek Expect: ummak/beklemek Explain: açıklamak Explode: patlamak Extend: erişmek/yayılmak Face: yüzleşmek Fade: solmak Fail: başarısız olmak Fancy: imgelemek Fasten: bağlamak/tutturmak Fax: faks çekmek Fear: korkmak Fence: çitle çevirmek Fetch: gidip getirmek File: dosyalamak Fill: doldurmak Film: film çekmek Fire: tutuşturmak/ateş etmek Fit: (giysi) uymak Fix: sabitlemek/belirlemek Flap: kanat çırpmak Flash: birden parlamak Float: batmadan yüzmek Flood: su basmak Flow: akmak Flower: çiçek açmak Fold: katlamak Follow: takip etmek Fool: kandırmak Force: zorlamak Form: biçimlendirmek Found: inşa etmek Frame: çerçevelemek Frighten: korkutmak Fry: kızartmak Gather: toplanmak Gaze: gözünü dikerek bakmak Glow: ışık vermek Glue: yapıştırmak Grab: kavramak Grate: rendelemek Grease: yağlamak Greet: selamlamak/karşılamak Grin: sırıtmak Grip: sımsıkı tutmak Groan: inlemek Guarantee: garanti vermek Guard: korumak Guess: tahmin etmek Guide: kılavuzluk etmek Hammer: çekiçle vurmak Hand: uzatmak Handle: başa çıkmak/yönetmek Hang: asmak Happen: olmak Harass: usandırmak Harm: zarar vermek Hate: efret etmek Haunt: (cin: peri) uğramak Head: başı çekmek Heal: iyileşmek Heap: kümelemek Heat: ısıtmak Help: yardım etmek Hook: çengellemek Hop: hoplamak Hope: ümit etmek Hover: havada durmak Hug: kucaklamak Hum: vızıldamak Hunt: avlanmak Hurry: acele etmek Identify: teşhis etmek Ignore: önemsememek Imagine: hayal etmek Impress: etkilemek Improve: geliştirmek Include: içermek Increase: artmak Influence: etkilemek Inform: bilgilendirmek Inject: iğne yapmak Injure: incitmek/yaralamak Instruct: talimat vermek Intend: niyet etmek Interest: ilgi uyandırmak Interfere: yoluna çıkmak/engellemek Interrupt: yarıda kesmek Introduce: tanıştırmak Invent: bulmak/keşfetmek Invite: davet etmek Irritate: kızdırmak Itch: kaşımak Jail: hapsetmek Jam: sıkıştırmak/tıkamak Jog: dürtmek/itmek Join: katılmak Joke: şaka yapmak Judge: yargılamak Juggle: hile yapmak Jump: zıplamak Kick: tekmelemek Kill: öldürmek Kiss: öpmek Kneel: diz çökmek Knit: örmek Knock: vurmak Knot: düğümlemek Label: etiketlemek Land: iniş yapmak Last: sürmek Laugh: gülmek Launch: (roket) fırlatmak Learn: öğrenmek Level: düzleştirmek License: ruhsat vermek Lick: yalamak Lie: yalan söylemek Lighten: aydınlatmak Like: hoşlanmak List: listelemek Listen: dinlemek Live: yaşamak Load: yüklemek Lock: kilitlemek Long: can atmak Look: bakmak Love: sevmek Man: adam vermek Manage: yönetmek March: uygun adım yürümek Mark: işaretlemek Marry: evlenmek Match: eşleştirmek Mate: çiftleşmek Matter: önemli olmak Measure: ölç mek Meddle: burnunu sokmak Melt: erimek Memorise: ezberlemek Mend: tamir etmek mess up: dağıtmak milk: süt sağmak mine: maden işletmek miss: özlemek/kaçırmak mix: karıştırmak moan: sızlanmak moor: palamarla bağlamak mourn: yasını tutmak move: taşınmak muddle: karıştırmak mug: saldırıp soymak multiply: çoğalmak murder: cinayet işlemek nail: çivilemek name: ad vermek need: ihtiyaç duymak nest: yuva yapmak nod: başını sallamak note: not etmek notice: farkına varmak number: numaralamak obey: itaat etmek object: itiraz etmek observe: incelemek obtain: elde etmek occur: meydana gelmek offend: gücendirmek offer: teklif etmek open: açmak order: ısmarlamak overflow: taşmak owe: borcu olmak own: sahip olmak pack: paket yapmak paddle: sude gezinmek paint: boyamak park: park etmek part: ayırmak/ayrılmak pass: geçmek paste: yapıştırmak pat: hafifçe vurmak pause: duraklamak peck: gagalamak peel: kabuğunu soymak peep: röntgenlemek perform: temsil etmek permit: izin vermek phone: telefon açmak pick: seçmek/ayırmak pinch: çimdiklemek pine: güçten düşmek place: yerleştirmek plan: planlamak plant: yerleştirmek/ekmek play: oynamak please: memnun etmek plug: tıkamak point: işaret etmek poke: sokmak/dürtmek polish: parlatmak/cilalamak pop: yerinden fırlamak possess: sahip olmak post: postalamak pour: doldurmak practise: pratik yapmak pray: dua etmek preach: vaaz etmek precede: -den önce gelmek prefer: tercih etmek prepare: hazırlamak present: takdim etmek/sunmak preserve: korumak/saklamak press: sıkıştırmak pretend: -miş gibi yapmak prevent: önlemek prick: iğnelemek print: basmak produce: üretmek program: programlamak promise: söz vermek protect: korumak provide: sağlamak pull: çekmek pump: pompalamak punch: yumruk atmak puncture: delik açmak punish: cezalandırmak push: itmek question: soru sormak queue: kuyruğa girmek race: yarışmak radiate: ışık saçmak rain: yağmur yağmak raise: kaldırmak reach: ulaşmak realise: farkına varmak receive: teslim almak recognise: tanımak/takdir etmek record: kaydetmek reduce: azaltmak/indirmek reflect: yansıtmak refuse: reddetmek regret: ihmal etmek reign: saltanat sürmek reject: reddetmek/atmak rejoice: sevinmek relax: rahatlamak release: serbest bırakmak rely: itimat etmek remain: kalmak remember: hatırlamak remind: hatırlatmak remove: çıkarmak/temizlemek repair: tamir etmek repeat: tamir etmek replace: eski yerine koymak reply: karşılık vermek report: haber vermek reproduce: üretmek request: rica etmek rescue: kurtarmak retire: emekli olmak return: dönmek/geri vermek rhyme: ile uyak oluşturmak rinse: durulamak risk: risk almak rob: soymak/çalmak rock: sallamak roll: yuvarlamak rot: çürümek rub: ovalamak ruin: harab etmek rule: hükmetmek rush: acele etmek sack: işten atmak sail: yelken açmak satisfy: hoşnut etmek save: kurtarmak saw: testere ile kesmek scare: korkutmak scatter: serpmek/dağıtmak scold: azarlamak scorch: kavurmak scrape: kazımak scratch: tırmalamak scream: çığlık atmak screw: vidalamak scribble: çiziktirmek scrub: fırçalamak/ovalamak seal: mühürlemek search: araştırmak separate: ayırmak serve: hizmet etmek settle: yerleşmek shade: gölgelemek share: paylaşmak shave: traş olmak shelter: barındırmak shiver: ürpermek shock: şok etmek shop: alışveriş yapmak shrug: omuz silkmek sigh: iç çekmek sign: imzalamak signal: işaret vermek sin: günah işlemek sip: yudumlamak ski: kayak yapmak skip: zıplamak/sekmek slap: tokatlamak slip: kaymak slow: yavaşlamak smash: parçalamak smell: koklamak smile: gülümsemek smoke: sigara içmek snatch: kapmak/kavramak sneeze: aksırmak sniff: burnunu çekmek/koklamak snore: horlamak snow: kar yağmak soak: iyice ıslanmak soothe: yatıştırmak sound: ses çıkarmak spare: esirgemek spark: kıvılcım saçmak sparkle: parıldamak spell: hecelemek spill: dökmek spoil: berbat etmek spot: beneklemek/lekelemek spray: püskürtmek sprout: filizlenmek squash: ezmek/sıkıştırmak squeak: gıcırdamak squeal: ciyaklamak squeeze: sıkmak/ezmek stain: lekelemek stamp: damgalamak stare: dik dik bakmak start: başlamak stay: kalmak steer: dümen kullanmak step: adım atmak stir: kıpırdamak/karıştırmak stitch: dikiş dikmek stop: durmak store: depolamak strap: kayışla bağlamak strengthen: güçlendirmek stretch: germek strip: soymak stroke: okşamak stuff: doldurmak/tıkmak subtract: eksiltmek succeed: başarmak suck: emmek suffer: ıstırap çekmek suggest: tavsiye etmek suit: uymak supply: tedarik etmek support: desteklemek suppose: varsaymak/zannetmek surprise: şaşırmak surround: kuşatmak suspect: şüphelenmek suspend: askıya almak/asmak switch: değiştirmek/düğmeye basmak talk: konuşmak tame: evcilleştirmek tap: kullanmak taste: tadına bakmak tease: alay etmek telephone: telefon etmek tempt: ayartmak terrify: çok korkutmak test: test etmek thank: teşekkür etmek thaw: erimek/yakınlaşmak tick: tik koymak tickle: gıdıklamak tie: bağlamak time: zamanlamak tip: bahşiş vermek tire: yormak/yorulmak touch: dokunmak tour: dolaşmak tow: yedekte çekmek trace: izini sürmek trade: ticaret yapmak train: eğitmek transport: nakletmek trap: tuzağa düşürmek travel: seyahat etmek treat: muamele etmek tremble: titremek trick: aldatmak trip: çelme takmak trot: tırıs gitmek trouble: rahatsız etmek trust: güvenmek try: denemek tug: şiddetle çekmek tumble: yuvarlanmak turn: dönmek twist: bükmek/kıvırmak type: daktilo ile yazmak undress: soyunmak unite: birleşmek/birleştirmek unlock: kilidini açmak unpack: (bavul) açmak use: kullanmak vanish: gözden kaybolmak visit: ziyaret etmek wail: feryat etmek wait: beklemek walk: yürümek wander: volta atmak want: istemek warm: ısınmak/heyecanlandırmak warn: uyarmak wash: yıkamak waste: ziyan etmek watch: seyretmek water: sulamak wave: sallamak/sallanmak weigh: tartmak/çekmek welcome: hoş karşılamak whine: haykırmak whip: kırbaçlamak whirl: fırıl fırıl dönmek whisper: fısıldamak whistle: ıslık çalmak wink: göz kırpmak wipe: silmek wish: dilemek wobble: sallanmak/bocalamak wonder: hayret etmek work: çalışmak worry: endişelenmek wrap: paketlemek wreck: mahvetmek wrestle: güreşmek wriggle: kıpır kıpır etmek yawn: esnemek yell: haykırmak zip: fermuar açmak/kapamak zoom: zum yapmak Be: var olmak bulunmak Have: almak yapmak Do: yapmak etmek Не нашли, что искали? Воспользуйтесь поиском:
|