Главная

Популярная публикация

Научная публикация

Случайная публикация

Обратная связь

ТОР 5 статей:

Методические подходы к анализу финансового состояния предприятия

Проблема периодизации русской литературы ХХ века. Краткая характеристика второй половины ХХ века

Ценовые и неценовые факторы

Характеристика шлифовальных кругов и ее маркировка

Служебные части речи. Предлог. Союз. Частицы

КАТЕГОРИИ:






Past Perfect Continuous and Past Perfect Tense (I had been going and I had gone)




Ana Sayfa / Genel İngilizce / İngilizce Gramer / Intermediate Grammar / Past Perfect Continuous and Past Perfect Tense (I had been going and I had gone)

> Past Perfect Tense ve Past Perfect Continuous Tense bundan önceki derslerde detaylı olarak açıklandı. Bu konuda ise iki zamanın arasındaki kullanım farklılıklarına dikkat çekilecek ve böylece bu zamanların doğru kullanımı sağlanacaktır.

Aşağıdaki Past Perfect Continuous Tense ile yapılan cümleleri inceleyiniz.

- My mum had been expecting the news for a long time. (Annem uzun zamandır haber beklemektedir.)

- She had been running for two hours, and her feet hurt. (İki saattir koşuyormuş ve ayaklarını incitmiş.)

- Jack was arrested, even though he hadn't been doing anything illegal. (Jack illegal hiçbir şey yapmadığı halde tutuklandı.)

Gördüğünüz gibi Past Perfect Continuous Tense geçmişteki belirli bir zaman veya eyleme kadar veya belirli bir zaman veya eylemin hemen öncesine kadar devam eden eylemleri ifade etmek için kullanılmaktadır.

> Aşağıda da Past Perfect Continuous ve Past Perfect Tense ile kurulmuş cümleler yer almaktadır. Örnek cümleleri okuyarak iki zaman arasındaki farkları görmeye çalışın.

- She had been suffering from headache when she was on TV. (Televizyona çıktığında başı ağrımaktaydı.)

- She had suffered from insomnia when she was very young. (Çok gençken uykusuzluk çekmişti.)

- I'd been finishing my homework in my room and hadn't seen Jack come home. (Odamda ödevimi bitirmekteydim ve bu yüzden Jack'in eve geldiğini görmedim.)

- I'd finished all my homework, so I had very little to do. (Bütün ödevlerimi bitirmiştim, yani yapacak çok az işim kalmıştı.)

- Sue had been saving since last year to buy a house. (Sue bir ev alabilmek için geçen seneden beri para biriktirmektedir.)

- John had saved enough money to buy the car he wanted. (John istediği arabayı alabilmek için yeterli parayı biriktirmişti.)

Yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi, Past Perfect Continuous tense bir eylemin veya durumun süresi ve devamlılığı üzerinde durulurken kullanılmaktadır. Past Perfect Tense ise geçmişteki bir eylem veya durumun bitmiş olması veya etkileri üzerinde durulurken kullanılmaktadır.

> Bazı durumlarda ise bu iki zaman arasındaki fark, yalnızca hangi anlama vurgu yapıldığına bağlı olarak değişebilir. Aşağıdaki örnekleri inceleyiniz.

- I'd been working hard, so I felt that I deserved more money. (Çok sıkı çalışıyordum, bu yüzden daha çok parayı hakettiğimi düşündüm.)

Bu cümle anlam olarak eylem üzerine, yani çalışmak üzerine yoğunlaşıyor.

- I'd worked hard, and the report was now finished, (Çok sıkı çalıştım ama raporum şu anda bitmiş durumda.)

Bu cümle ise anlam olarak eylemin sonuçları üzerine yoğunlaşıyor.

> Eğer bir eylemin, geçmişteki belirli bir zamana kadar ne kadar sürdüğünden bahsediyorsak, yani süreç üzerine yoğunlaşıyorsak Past Perfect Continuous Tense kullanılır. Fakat eğer geçmişteki eylemin, yine geçmişteki başka bir eyleme kadar kaç kez tekrarlandığı üzerinde duruyorsak, bu kez Past Perfect Tense kullanırız.

- We hadn't been eating anything for about 10 hours. (10 saattir birşey yemiyoruz.)

- We had been looking at the women for about 20 minutes before we realised who she was. (Kim olduğunu anlayamadan önce yaklaşık 20 dakika boyunca kadına baktık.)

- I'd heard this proverb many timesbefore. (Bu atasözünü daha önce çok kereler duydum.)

• The teacher had given them bad marks after each exam. (Öğretmen her sınavdan sonra onlara kötü not vermişti.)

> Yine de, bazen durum belirten fiiller continuous tense ile kullanılmazlar. Bu gibi durumlarda bir eylemin geçmişte ne kadar sürdüğünden bile bahsediyor olsak, Past Perfect Tense kullanırız.

- I had always believed that it wouldn't be easy to get married. (Her zaman evlenmenin kolay bir şey olmadığına inandım.)






Не нашли, что искали? Воспользуйтесь поиском:

vikidalka.ru - 2015-2024 год. Все права принадлежат их авторам! Нарушение авторских прав | Нарушение персональных данных