Главная

Популярная публикация

Научная публикация

Случайная публикация

Обратная связь

ТОР 5 статей:

Методические подходы к анализу финансового состояния предприятия

Проблема периодизации русской литературы ХХ века. Краткая характеристика второй половины ХХ века

Ценовые и неценовые факторы

Характеристика шлифовальных кругов и ее маркировка

Служебные части речи. Предлог. Союз. Частицы

КАТЕГОРИИ:






TIME EXPRESSIONS IN PAST CONTINUOUS TENSE (Zaman Belirten Kelimeler)




Time expressions zaman belirten ifadelerdir ve İngilizce'de her zaman için farklı ifadeler kullanılır. Özellikle sınavlarda cümlenin hangi tense olduğunu anlamak için time expression'ların bilinmesi çok önemlidir.

While - when - as

- I saw him while he was driving. (Onu araba sürerken gördüm.)

- My mum arrived home when I was watching TV. (Televizyon seyrederken annem geldi.)

- They helped me as I was carrying some heavy bags. (Bazı ağır çantaları taşırken bana yardım ettiler.)

Simple Past and Past Continuous (I went / I was going)

Ana Sayfa / Genel İngilizce / İngilizce Gramer / Elementary Grammar / Simple Past and Past Continuous (I went / I was going)

Bundan önceki iki dersimizde, zaten iki zamanın kullanımından detaylı olarak bahsetmiştik. Bu anlatımda da, daha çok iki zaman arasındaki farklara yoğunlaşacağız.

> Eğer, geçmişte tamamladığımız bir eylemden söz ediyorsak Simple Past Tense kullanırız.

A: What did you do last night? (Dün gece ne yaptın?)

B: I watched television first, then I studied English. (Televizyon seyrettim, sonra da İngilizce çalıştım.)

> Eğer, geçmişte tamamladığımız bir eylemi değil de, sözü edilen zamanda yapmakta olduğumuz işi anlatıyorsak, Past Continuous Tense kullandır.

A: What were your parents doing when you got home last night? (Dün gece eve gittiğinde ailen ne yapıyordu?)

B: They were waiting for me to eat dinner with them. (Akşam yemeğini onlarla yemem için beni bekliyorlardı.)

> Süreklilik bildiren tense'lerle kullanılmayan fiiller (non-progressive verbs), Past Continuous Tense ile de kullanılmaz. Ama bu tür cümleleri Türkçe'ye çevirdiğimiz zaman Past Continuous Tense ile yapılan cümlelerle aynı yapı çıkar. Bu yüzden karıştırılması muhtemeldir.

- I already knew the news about him. (Ben onunla ilgili haberi zaten biliyordum.)

- She thought that I would go to the party as well. (Partiye benim de gideceğimi zannediyordu.)

- The flowers looked nice yesterday, but now they are fading. (Çiçekler dün güzel görünüyordu, ama şimdi soluyorlar.)

> Geçmişteki alışkanlıklarımızı ya da sık sık yaptığımız eylemleri, Past Continuous Tense ile değil, Simple Past Tense ile anlatırız.

- I went to the cinema very often when I was at university. (Üniversitedeyken sinemaya çok sık giderdim / gidiyordum.)

Yukarıdaki cümleyi Türkçe'ye iki şekilde çevirebiliriz. " Üniversitedeyken sinemaya çok sık giderdim." ya da "Üniversitedeyken sinemaya çok sık gidiyordum." Bu cümledeki "gidiyordum" ifadesi ilk anda Past Continuous Tense gibi görünse de, geçmişte belli bir noktada devam etmekte olan bir eylemi değil de, genelde olan bir eylemi anlattığı için Simple Past Tense kullanmamız gerekir.

Bu durumla ilgili olarak aşağıdaki iki örneği inceleyiniz. İki cümleyi de Türkçe'ye çevirirken aynı zaman eki kullanıldığı halde, ifade ettikleri anlamlar birbirinden farklıdır.

- When he was young, he played football in the school team. (Gençken, okul takımından futbol oynuyordu.)

- When I saw him yesterday, he was playing football. (Dün onu gördüğümde, futbol oynuyordu.)

> Ancak eğer geçmişte sıklıkla yaptığımız eylemleri yalnızca sınırlı bir süre devam ettiğini vurgulamak istiyorsak, bu cümelerde past continuous tense kullanabiliriz.

- When Jack was in hospital, we were visiting him twice a day. (Jack hastanedeyken, iki günde bir onu ziyaret ediyorduk.)

- To get fit for the race, I was going to the sports centre every day. (Forma girmek için, hergün spor merkezine gidiyordum.)

To talk about a temporary situation that existed at or around a particular time in the past, we use the past continuous:

> Eğer geçmişte uzun sürmüş bir durumdan veya eylemden bahsediyorsak, simple past tense kullanırız. Ancak eğer yaşanan bu durum veya eylem geçiciyse, bunu vurgulamak için past continuous tense kullanabiliriz.

- He worked hard all hislife. (Tüm hayatı boyunca çok sıkı çalıştı)

Bu cümlede kesinlikle past continuous tense kullanılamaz. Çünkü geçici bir durum değildir.

- I was working in a car factory during the summer of 1976. (1976 yılının yazında bir araba fabrikasında çalışıyordum.)

Bu cümlede her iki zaman da kullanılabilir, çünkü geçici bir süreçten bahsedilmektedir.

> Eğer geçmişte sıkça yapılan ve tekrarlanan eylemler, başka bir eylemin olmasına sebep olmuşsa, past continuous tense kullanılabilir.

• During the time I started to get chest pains, I was playing tennis a lot. (Göğüs ağrılarım başladığında, çok tenis oynuyordum.)

When and While

Ana Sayfa / Genel İngilizce / İngilizce Gramer / Elementary Grammar / When and While

Past Continuous Tense cümlelerinde "when" ve "while" bağlaçları sıkça kullanılır. Bu yüzden zamanı doğru kullanabilmek için bu bağlaçların kullanımlarının iyi öğrenilmesi önemlidir.

When ve While bağlaçlarının Past Continuous Tense cümlelerinde kullanımları genellikle şu iki formül ile açıklanabilir.

- when + simple past tense

- When I saw him, he was playing tennis. (Onu gördüğümde tenis oynuyordu.)

- when / while + past continuous tense

- When / While I was playing football, I broke my leg. (Futbol oynarken bacağım kırıldı.)

When ve While bağlaçlarının kullanımıyla ilgili genel kurallar aşağıda verilmiştir.

> Geçmişte devam etmekte olan bir eylem sırasında bir başka eylem olmuş ve devam eden eylemi bölmüşse, bu durum hem when, hem de while bağlaçları kullanılarak ifade edilebilir.

- I was eating dinner when the guests arrived. (Konuklar geldiğinde yemek yiyordum.)

- I hurt my leg while I was playing football. (Futbol oynarken bacağımı incittim.)

WHEN

> "When" ile kurulmuş bir zarf cümleciği (adverbial clause), genellikle temel cümledeki (main clause) eylemin devam etmekte olduğu zamanı açıklar. "Bir eylem olduğunda bir başka eylem oluyordu" biçiminde bir anlam taşır. Bu nedenle "when" in bağlı bulunduğu cümlede Simple Past, temel cümlede ise Past Continuous kullanılır.

- When he came in, I was studying. (O içeri girdiğinde, ben ders çalışıyordum.)

Adverbial main

- I was reading when he came in. (O geldiğinde, ben kitap okuyordum.)

- When I went out, it was snowing. (Dışarı çıktığımda kar yağıyordu.)

- They were arguing when I entered the room. (Odaya girdiğimde, tartışıyorlardı.)

When bağlacının yukarıdaki cümlelerde kullanılışı, "When + Simple Past, Past Continuous" şeklinde formülize edilebilir.

> "When" arka arkaya yapılmış eylemleri anlatmak için de kullandır. Bu durumda her iki cümle de Simple Past Tense ile kurulur.

- When he arrived, we went into the cinema. (O gelince, sinemaya girdik.)

(Önce o geldi, sonra biz sinemaya girdik.)

- When he left work, he got on a bus and went home. (İşten çıkınca, otobüse binip eve gitti.)

- When the teacher asked a question, I raised my hand. (Öğretmen soru sorunca, elimi kaldırdım.)

When bağlacının yukarıdaki cümlelerde kullanılışı, "'When + Simple Past, Simple Past" şeklinde formülize edilebilir.

> "While" bağlacı genellikle, temel cümledeki eylem sırasında devam etmekte olan bir başka eylemi anlatmak için kullanılır. Bu nedenle, "while" in bağlı bulunduğu cümle Past Continuous, temel cümle ise Simple Past'dır.

- While I was studying, he came in. (Ben ders çalışırken o geldi.)

Adverbial main

- I left home while my parents were sleeping. (Annem babam uyurken evden çıktım.)

I took a photograph while you weren't looking. (Sen uyurken, fotoğraf çektim.)

While bağlacının yukarıdaki cümlelerde kullanılışı, "While + Past Continuous, Simple Past" şeklinde formülize edilebilir.

NOTE: Bu tür cümlelerde "while" yerine "when" kullanmak da mümkündür, ancak "while" kullanımı daha yaygındır.

- When/While I was walking home from work, I bumped into an old friend on the street.

(İşten eve doğru yürürken, caddede eski bir arkadaşımla karşılaştım.)

- Yesterday, a stray dog was nearly hit by a car when/while it was crossing the street.

(Dün bir sokak köpeği karşıdan karşıya geçerken az daha bir arabanın altında kalıyordu.)

> "While" cümleciği, temel cümledeki eylemle aynı anda olan bir eylemi anlatmak için de kullanılır. Bu durumda her iki cümle de Simple Past Tense ile kurulur.

- I sang while I washed the dishes. (Bulaşıkları yıkarken şarkı söyledim.)

- She watched me while I made the cake. (Ben kek yaparken o beni izledi.)

- I waited outside while she had an interview. (O görüşme yaparken ben dışarıda bekledim.)

While bağlacının yukarıdaki cümlelerde kullanılışı, "While + Simple Past, Simple Past" şeklinde formülize edilebilir.

> "While" birbirine paralel devam eden iki eylemi anlatmak için de kullanılır. Bu durumda her iki cümlede de Past Continuous Tense kullanılır. "While"ın bu biçimde kullanımıyla genellikle yakınma, içerleme gibi duygular ifade edilir.

- While the teacher was lecturing, the students were talking among themselves. (Öğretmen ders anlatırken öğrenciler kendi aralarında konuşuyorlardı.)

- I was studying while everybody at home was sleeping. (Evde herkes uyurken ben ders çalışıyordum.)

While bağlacının yukarıdaki cümlelerde kullanılışı, "While + Past Continuous, Past Continuous" şeklinde formülize edilebilir.

> While ile aynı anlamda kullanılan diğer bağlaç "as" dir.

- While/As I was coming here, I ran into an old friend. (Buraya gelirken eski bir arkadaşa rastladım.)

- I had a look at the old magazines while/as I waited at the doctor's. (Doktorda beklerken, eski dergilere bir göz attım.)

> "Just as", daha vurgulu bir anlatımdır.

- The postman came Just as I was leaving home. (Tam ben evden çıkarken, postacı geldi.)

- Just as I sat down at the table, the phone rang. (Tam masaya oturdum ki telefon çaldı.)

Sınav/Quiz Listesi

Irregular Verbs (Düzensiz Fiiller Listesi)

Ana Sayfa / Genel İngilizce / İngilizce Gramer / Elementary Grammar / Irregular Verbs (Düzensiz Fiiller Listesi)

İngilizce irregular verbs ingilizce düzensiz fiiller listesi Türkçe açıklamalı gramer konuları, her konu anlatımından sonra kendinizi test edebilmeniz için onlarca quiz ingilizce gramer sınavları sbs yds kpds toefl', 'İngilizce irregular verbs ingilizce düzensiz fiiller listesi Türkçe açıklamalı gramer konuları, her konu anlatımından sonra kendinizi test edebilmeniz için onlarca quiz ingilizce gramer sınavları sbs yds kpds toefl', 'İngilizce eğitimi alanında Türkiye?nin en zengin kaynağını sunan dersimizingilizce.com, ingilizce öğrenen ve öğreten binlerce kişiye hizmet sunuyor. Sitede Türkçe anlatımlı gramer konuları, her konudan sonra onlarca quiz ve sınav, her seviyeden aktiviteli okuma parçaları, dinleme aktiviteleri, yazma aktiviteleri, yds, kpds, sbs, toefl ve toeic gibi sınavlara hazırlık ve deneme sınavları, dünyanın en etkili kelime öğrenme sistemi olan wordpower ile her seviyeden kelime öğrenme programı, sınavlara hazırlananlar için sınav kelimeleri öğrenim programı, ingilizce kurslar, online eğitim ile ilgili makaleler, yurtdışı eğitim bilgileri sunuyor. Sitede ayrıca öğrenciler için ingilizce ödevler ve yardımcı kaynaklar var. SBS ve YDS?ye hazırlananlar için de zengin kaynak mevcut.', 95, '

INFINITIVE

PAST SIMPLE

PAST PARTICIPLE

Be

was/were

Been

Become

Became

Become

Begin

Began

Begun

Bet

Bet

Bet

Bite

Bit

Bitten

Break

Broke

Broken

Bring

Brought

Brought

Build

Built

Built

Buy

Bought

Bought

Catch

Caught

Caught

Choose

Chose

Chosen

Come

Came

Come

Cost

Cost

Cost

Cut

Cut

Cut

Dig

Dug

Dug

Do

Did

Done

Draw

Drew

Drawn

Drink

Drank

Drunk

Drive

Drove

Driven

Eat

Ate

Eaten

Fall

Fell

Fallen

Feed

Fed

Fed

Feel

Felt

Felt

Fight

Fought

Fought

Find

Found

Found

Fly

Flew

Flown

Forget

Forgot

Forgotten

Freeze

Froze

Frozen

Get

Got

Got

Give

Gave

Given

Go

Went

Gone

Grow

Grew

Grown

Have

Had

Had

Hear

Heard

Heard

Hide

Hid

Hidden

Hit

Hit

Hit

Hold

Held

Held

Hurt

Hurt

Hurt

Keep

Kept

Kept

Know

Knew

Known

Lay

Laid

Laid

Lead

Led

Led

Leave

Left

Left

Lend

Lent

Lent

Let

Let

Let

Lie

Lay

Lain

Light

Lit

Lit

Lose

Lost

Lost

Make

Made

Made

Mean

Meant

Meant

Meet

Met

Met

Pay

Paid

Paid

Put

Put

Put

Read

Read

Read

Ride

Rode

Ridden

Ring

Rang

Rung

Rise

Rose

Risen

Run

Ran

Run

Say

Said

Said

See

Saw

Seen

Sell

Sold

Sold

Send

Sent

Sent

Sew

Sewed

sewn/sewed

Shake

Shook

Shaken

Shine

Shone

Shone

Shoot

Shot

Shot

Show

Showed

Shown

Shut

Shut

Shut

Sing

Sang

Sung

Sink

Sank

Sunk

Sit

Sat

Sat

Sleep

Slept

Slept

Speak

Spoke

Spoken

Spend

Spent

Spent

Split

Split

Split

Spread

Spread

Spread

Spring

Sprang

Sprung

Stand

Stood

Stood

Steal

Stole

Stolen

Stink

Stank

Stunk

Swear

Swore

Sworn

Sweep

Swept

Swept

Swim

Swam

Swum

Take

Took

Taken

Teach

Taught

Taught

Tear

Tore

Torn

Tell

Told

Told

Think

Thought

Thought

Throw

Threw

Thrown

Understand

Understood

Understood

Wake

Woke

Woken

Wear

Wore

Worn

Win

Won

Won

Write

Wrote

Written

Present Tenses for the Future (I am doing / I do)

Ana Sayfa / Genel İngilizce / İngilizce Gramer / Intermediate Grammar / Present Tenses for the Future (I am doing / I do)

Present Continuous Tense (I am doing) ve Simple Present Tense (I do) bazı durumlarda gelecek zaman için kullanılır. Aşağıda bu iki zamanın hangi durumlarda gelecek zaman için kullanıbileceği ayrıntılı olarak açıklanmıştır.

> Eğer daha önceden kesinlik kazanmış geleceğe dair planlardan bahsediliyorsa, present continuous tense kullanılır, present simple tense kullanılmaz.

• A: What are you doing on Saturday evening? (Cumartesi gecesi ne yapıyorsun?)

B: I am going to the theatre. (Tiyatroya gidiyorum.)

Yukarıdaki iki cümle doğrudur. Bu iki cümle, "What do you on Saturday evenings?" ve "I go to the theatre" şeklinde kurulursa yanlış olur.

• A: What time is Julie arriving tomorrow? (Julie yarın saat kaçta geliyor?)

B: At 10.30. I'm meeting her at the station. (10.30'da. Onunla istasyonda buluşacağız.)

• I'm not working tomorrow, so we can go out somewhere. (Yarın çalışmıyorum. Biryerlere gidebiliriz.)

• Michael isn't playing football on Sunday. He's hurt his leg. (Michael Pazar günkü maçta oynamıyor. Bacağını incitti.)

Gördüğünüz gibi yukarıda verilen cümlelerin Türkçe çevirilerinin kiminde, -yor eki, kiminde de -cek, -cak ekleri kullanılmıştır. Bu iki ek de Türkçe'de benzer anlamlara geldiği için birbirinin yerine kullanılabilir. Ayrıca bu örnekler için "going to future" tense de kullanılabilir. Ancak kesinlik kazanmış ve planlanmış düzenlemeler için present continuous tense'in kullanımı daha yaygındır.

> Vakit çizelgeleri ve programlı eylemlerden bahsederken, gelecek zaman için bile kullanılsa Simple Present Tense yapısı kullanılır. Sinema seansları, otobüs ve trenlerin kalkış ve varış saatleri ve derslerin başlangıç ve bitiş saatleri bu kapsam içine girer.

• The train leaves Plymouth at 11.30 and arrives in London at 14.45. (Tren Plymouth'dan saat 11:30'da ayrılacak ve Londra'ya saat 14:45'te varacak.)

• What time does the film begin? (Film saat kaçta başlıyor?)

• It's Wednesday tomorrow. (Yarın günlerden Çarşamba.)

> Eğer insanların işleri de bir vakit çizelgesiyle sabitlenmiş ve kesinleşmişse, Simple Present Tense kullanılabilir.

• I slart my new job on Tuesday. (Salı günü yeni işime başlayacağım/başlıyorum.)

• What time do you finish work tomorrow? (Yarın işten kaçta çıkacaksın?)

Fakat daha önce de belirtildiği gibi bu tip cümleler için Present Continuous Tense daha uygundur.

Aşağıdaki karşılaştırmalı örnekleri inceleyiniz.

• What time are you leaving tomorrow? (Present Cont.) • What time does the train leave tomorrow? (Simple Present)

• I'm going to the cinema this evening. (Present Cont.) • The film starts at 8.15 this evening. (Simple Present)

++++++++++++++++Future Tense (Will and Shall)

Simple Future Tense en basit haliyle gelecek zamanla ilgili cümle kurarken kullanılır. Will ve shall yardımcı fiilleridir, ancak son zamanlarda shall yardımcı fiilinin kullanımı hayli azalmıştır.

YAPI






Не нашли, что искали? Воспользуйтесь поиском:

vikidalka.ru - 2015-2024 год. Все права принадлежат их авторам! Нарушение авторских прав | Нарушение персональных данных