Главная

Популярная публикация

Научная публикация

Случайная публикация

Обратная связь

ТОР 5 статей:

Методические подходы к анализу финансового состояния предприятия

Проблема периодизации русской литературы ХХ века. Краткая характеристика второй половины ХХ века

Ценовые и неценовые факторы

Характеристика шлифовальных кругов и ее маркировка

Служебные части речи. Предлог. Союз. Частицы

КАТЕГОРИИ:






Going to Future Tense (I am going to swim)




Ana Sayfa / Genel İngilizce / İngilizce Gramer / Intermediate Grammar / Going to Future Tense (I am going to swim)

Going to future tense, daha önceden planlanmış ve karar verilmiş eylemler için ve gelecekle ilgili tahmin yürütmek için kullanılır.

Aşağıdaki tabloda going to future tense yapısının olumlu, olumsuz ve soru cümlelerini göstermektedir.

GOING TO FUTURE TENSE ÖRNEK TABLO

OLUMLU OLUMSUZ SORU

I am going to swim (Yüzeceğim.) I am not going to swim (Yüzmeyeceğim) Am I going to swim? (Yüzecek miyim?)

You are going to swim (Yüzeceksin) You aren't going to swim (Yüzmeyeceksin) Are you going to swim? (Yüzecek misin)

He is going to swim (Yüzecek) He isn't going to swim (Yüzmeyecek) Is he going to swim? (Yüzecek mi?)

She is going to swim (Yüzecek) She isn't going to swim (Yüzmeyecek) Is she going to swim? (Yüzecek mi?)

It is going to swim (Yüzecek) It isn't going to swim (Yüzmeyecek) It is going to swim? (Yüzecek mi?)

We are going to swim (Yüzeceğiz) We aren't going to swim (Yüzmeyeceğiz.) Are we going to swim? (Yüzecek miyiz?)

They are going to swim (Yüzecekler) They aren't going to swim (Yüzmeyecekler) Are they going to swim? (Yüzecekler mi?)

USE (KULLANIM)

> Going to future tense, daha önceden planlanan ve kararlaştırılan gelecekle ilgili eylemlerden bahderken kullanılır.

- Mary called this morning. We're going to meet at 7 this evening. (Sabah Mary aradı. 7'de buluşacağız.)

A: Have you decided what to do for holiday? (Tatil için ne yapacağına karar verdin mi?)

B: Yes, I am going to sleep at home. (Evet, evde uyuyacağım.)

- Would you like me to take you home? (Seni eve götürmemi ister misin?)

- Oh, thanks. John is going to pick me up. (Teşekkürler. John beni alacak.)

Yukarıdaki cümlelerde hep konuşmacının bahsettiği eylemi önceden planladığı anlaşılmaktadır.

> Going to future tense, konuşmacı kesin kanıtlara dayanarak gelecekle ilgili tahminde bulunuyorsa kullanılabilir.

- Look at those black clouds. It's going to rain. (Şu siyah bulutlara baksana. Yağmur yağacak.)

- Hey, slow up. You're going to hit somebody. (Hey, biraz yavaşla. Birisine çarpacaksın.)

- Look at that little kid on the wall. He's going to fall. (Duvarın üstündeki küçük çocuğa bak. Düşecek.)

Yukarıdaki cümlelerin hepsinde, konuşmacının gelecekte olacak bir eylemle ilgili tahminleri vardır. Kesin kanıt ifadesi İngilizce öğrenen birçok kişinin kafasını karıştırmaktadır. Buradaki kesin kanıt ifadesi, konuşmacının söylediği eylemin gerçekleşeceğine dair güçlü bir inancının bulunması ve bu inancını destekleyen bazı dellilerin mevcut bulunması demektir. Yoksa duvarın üzerinde yürüyen bir çocuğun düşmesi için kesin kanıt bulmak imkansızdır. Ancak duvarın ince olması, çocuğun yalpalıyor olması gibi etkenler, tahmini destekleyen delliler olarak algılanır.

> Going to future tense konuşmacı gelecekle ilgili bir niyetinden bahsederken de kullanılır.

- We're going to paint our livingroom tomorrow. (Yarın oturma odasını boyayacağız.)

- John has won the lottery. He says he's going to to buy a house in Cambridge. (John piyangoyu kazandı. Cambridge'te bir ev alacağını söylüyor.)

- I'm going learn French next summer. (Önümüzdeki yaz Fransızca öğreneceğim.)

- I'm going to be a doctor when I grow up. (Büyüyünce doktor olacağım.)

> Going to future tense genellikle "go" ve "come fiilleriyle kullanılmaz. Bu fiillerle cümle kurulurken present continuous tense kullanılır.

- I am going to go to London tomorrow. (YANLIŞ)

- I am going to London tomorrow. (DOĞRU)

- Are you going to come to the party? (YANLIŞ)

- Are you coming to the party? (DOĞRU)

Will or Going To (Karşılaştırma)

Ana Sayfa / Genel İngilizce / İngilizce Gramer / Intermediate Grammar / Will or Going To (Karşılaştırma)

Going to ve will future tense İngilizce öğrenen herkesin sıklıkla karıştırdığı iki zamandır. Aslında her ikisi de gelecek zaman için kullanılır, fakat iki zaman arasında belirgin farklar vardır.

Kısaca, going to önceden kararlaştırılmış veya olmasına kesin gözüyle bakılan işler için kullanılır.

Will ise konuşma anında, o anda karar verilen işleri anlatmada kullanılır. Bunu bir örnekle açıklayalım.

Adam televizyon izlerken oğlu geliyor ve şöyle diyor;

- Dad, can you help me with my homework? (Baba, ödevime yardım edebilir misin?)

- No, I can't. I am busy now. I will help you later. (Hayır edemem. Şimdi meşgulüm. Sana sonra yardım ederim.)

Bu ilk diyalogda adam yardım etmeye konuşma anında karar verdiği için will kullanıyor.

Şimdi de aşağıdaki biraz daha farklı diyaloğu okuyun.

- Dad, can you repair my bicycle? (Baba, bisikletimi tamir edebilir misin?)

- No, I can't. I am going to help Mary this afternoon. I'll repair your bicycle tomorrom.

(Hayır edemem. Öğleden sonra Mary'ye yardım edeceğim. Bisikletini yarın tamir ederim.)

Bu diyalogda ise ilk cümlede konuşmacı going to kullanıyor. Biz de Mary'ye yardım etme sözünü daha önce verdiğini anlıyoruz. İkinci cümlede will kullanıyor çünkü oğluna yardım etme kararını o anda veriyor.

Will ve Going To Future Tense Kullanımındaki farklar aşağıda detaylı olarak açıklanmıştır.

> Bir iş gönüllü olarak yapılacağı zaman "will" kullanılır. Bu gönüllü eylem konuşan kişinin karşısındakine yaptığı tekliftir.

A: I'm really hungry. (Gerçekten çok açım.)

B: I'll make some sandwiches. (Sana biraz sandviç hazırlıyım.)

A: I'm so tired. I'm about to fall asleep. (Çok yorgunum. Uyumak üzereyim.)

B: I'll get you some coffee. (Sana biraz kahve getiriyim.)

A: The phone is ringing. (Telefon çalıyor.)

B: I'll get it. (Ben bakarım.)

> "Will" genellikle söz verirken kullanılır.

- I will call you when I arrive. (Varınca seni ararım.)

- I promise I will not tell him about the surprise party. (Söz veriyorum. Ona sürpriz parti hakkında hiçbirşey söylemeyeceğim.)

> Going to Future Tense bahsedilen eylemin daha önceden planlanmış olduğunu belirtir.

- He is going to spend his vacation in Hawaii. (Tatilini Hawai'de geçirecek.)

- We are going to meet each other tonight at 6:00 PM. (Bu gece 6'da buluşacağız.)

A: Who is going to make John's birthday cake. (John'un doğumgünü pastasını kim yapacak?)

B: Sue is going to make John's birthday cake. (John'un doğungünü pastasını Sue yapacak.)

> "Will" ve "Going to" gelecekle ilgili tahminde bulunurken kullanılabilir. Eğen tahminimizi destekleyen çok açık bir kanıt varsa "be going to" kalıbı, yoksa "will" kalıbı tercih edilir. Bazı durumlarda her iki kullanım da tercih edilebilir.

- The year 2009 will be a very interesting year. (2009 yılı çok ilginç bir yıl olacak.)

- The year 2009 is going to be a very interesting year. (2009 yılı çok ilginç bir yıl olacak.)

- It will rain. (Yağmur yağacak)

- It's going to rain. (Yağmur yağacak. Eğer gökyüzü kara bulutlarla doluysa ve yağmurun yağacağı kesin gibiyse "going to" kullanılır.)

DİKKAT!

Özellikle "Will" Future Tense'li cümleleri Türkçeye farklı şekillerde çevrilebilir. Aşağıdaki örneklere bakınız.

- I will go to Italy. (İtalya'ya gideceğim.)

- I will bring you an asprin. (Sana bir asprin getiriyim.)

- I will open the door. (Kapıya ben bakarım.)

Kısaca söyleyen kişinin niyetine bağlı olarak anlam da değişir.






Не нашли, что искали? Воспользуйтесь поиском:

vikidalka.ru - 2015-2024 год. Все права принадлежат их авторам! Нарушение авторских прав | Нарушение персональных данных