ТОР 5 статей: Методические подходы к анализу финансового состояния предприятия Проблема периодизации русской литературы ХХ века. Краткая характеристика второй половины ХХ века Характеристика шлифовальных кругов и ее маркировка Служебные части речи. Предлог. Союз. Частицы КАТЕГОРИИ:
|
Indefinite Prononouns (Somebody, Anybody, Nobody)Ana Sayfa / Genel İngilizce / İngilizce Gramer / Intermediate Grammar / Indefinite Prononouns (Somebody, Anybody, Nobody) Bir önceki derste anlatılan some ve any kullanım kuralları, bu dersteki zamirler için de geçerlidir. Yani olumlu, olumsuz ve soru cümlelerinde kullanımları aynıdır. Fakat anlam olarak birbirlerinden farklıdırlar. Aşağıdaki tabloda, indefinite pronouns (belgisiz zamirler)in kullanımına ilişkin detaylı açıklamalar ve örnekler verilmiştir. somebody Birisi Somebody stole my wallet (Birisi cüzdanımı çaldı) someone Birisi I saw somene outside. (Bahçede birisini gördüm.) something Birşey There is something on your head. (Kafanda birşey var.) somewhere Biryer I left my glassess somewhere. (Gözlüğünü bir yerde unuttum.) anybody Hiç kimse / Herhangi bi kimse I didn't see anybody at home. (Evde kimseyi görmedim.) anyone Hiç kimse / Herhangi bir kimse Is there anyone in the class? (Sınıfta kimse var mı?) anything Hiçbir şey / Herhangi bir şey I didn't buy anything yesterday. (Dün hiçbir şey satın almadım.) anywhere Hiçbir yer / Herhangi bir yer We didn't go anywhere last summer. (Geçen yaz hiçbir yere gitmedik.) nobody Hiçbir yer I saw nobody at school. (Okulda hiç kimseyi görmedim) noone Hiç kimse I met noone at the party. (Partide hiç kimseyle tanışmadım.) nothing Hiçbir şey I sold nothing yesterday. (Dün hiçbir şey satmadım.) nowhere Hiçbir yer I went nowhere last holiday. (Geçen tatil hiçbir yere gitmedim.) EXAMPLES (ÖRNEKLER) - They didn't see anyone/any body in the room. (Odada hiç kimseyi görmediler.) - They saw no one / nobody in the room. (Odada hiç kimseyi görmediler.) - He doesn't want anything. (Hiçbir şey istemiyor.) - He wants nothing. (Hiçbir şey istemiyor.) - I am not going anywhere. (Hiçbir yere gitmiyorum.) - I am going nowhere. (Hiçbir yere gitmiyorum.) - We want go to somewhere. (Bir yere gitmek istiyoruz.) - The man is going to buy something. (Adam birşey alacak.) - Your father is talking to somebody / someone. (Baban birisiyle konuşuyor.) - Can anybody lift this heavy stone? (Herhangi biri bu taşı kaldırabilir mi?) - Will you go anywhere? (Bir yere gidecek misin?) - Do you want anything to read? (Okuyacak birşey istiyor musun?) > No ile başlayan zamirler yapı olarak olumlu cümlede kullanılırlar, fakat anlamları olumsuzdur. Bu durum Türkçe'de yoktur. - I saw nobody at the party. (Partide hiç kimseyi görmedim.) Bu cümlenin Türkçe'ye birebir çevrilmiş hali, "Partide hiçkimseyi gördüm" şeklindedir. Görüldüğü gibi cümlede olumsuzluk eki not kullanılmamıştır, fakat cümlenin anlamı olumsuzdur. > Any ile başlayan zamirler olumsuz cümlelerde kullanıldığında, hiç anlamındadır. - I didn't see anybody at the party. (Partide hiç kimseyi görmedim.) > Nobody ve somebody özne olarak kullanılabilirler ve daima tekil olarak düşünülürler. - Somebody called my name. (Birisi ismimi söyledi.) - Somebody always follows me. (Birisi beni her zaman takip eder.) > Anybody de özne olarak kullanılır ancak o zaman herhangi biri anlamına gelir. - No one / nobody is coming to my wedding. (Düğünüme kimse gelmiyor.) - Anybody can cook an egg. (Herhangi bir kişi / herkes yumurta pişirebilir.) > Some, bir, herhangi bir manasında kullanılır ve tekildir. - Some day I'll be rich and help the poor. (Bir gün zengin olup fakirlere yardım edeceğim.) > Any, (her, herhangi bir) manasında kullanılır ve olumlu mana verir. Tekil olarak düşünülür. - Any man in my company can solve this problem. (Şirketimdeki herhangi bir kişi / herkes bu problemi çözebilir.) - Anything in this shop is expensive. (Bu dükkandaki herşey pahalıdır.) - You can ride any horse in my stable. (Ahırımdaki her atı sürebilirsin.) > No, (hiçbir) manasında kullanılır. Bu manada kullanıldığı zaman hem tekil hem de çoğul olarak kullanılabilir. - No man in his village will invite you for dinner. (Köyünde hiçbir adam seni akşam yemeğine davet etmez.) - There is no bus now. We have to walk. (Şimdi bir otobüs yok. Yürümek zorundayız.) - We slept in the car. Because there were no HOTELS IN the town. (Arabada uyuduk. Çünkü kasabada hiç otel yoktu.) Не нашли, что искали? Воспользуйтесь поиском:
|