Главная

Популярная публикация

Научная публикация

Случайная публикация

Обратная связь

ТОР 5 статей:

Методические подходы к анализу финансового состояния предприятия

Проблема периодизации русской литературы ХХ века. Краткая характеристика второй половины ХХ века

Ценовые и неценовые факторы

Характеристика шлифовальных кругов и ее маркировка

Служебные части речи. Предлог. Союз. Частицы

КАТЕГОРИИ:






Present Perfect Tense Time Expressions (Since, for, just...)




Ana Sayfa / Genel İngilizce / İngilizce Gramer / Intermediate Grammar / Present Perfect Tense Time Expressions (Since, for, just...)

> Present Perfect Tense'i kullanırken zamanla ilgili dikkat etmemiz gereken birkoç önemli nokta vardır. Birincisi, present perfect tense kullanılan cümlelerin, geçmişte başlamış olması ve konuşma anıyla bir şekilde bağlantısı olması lazımdır. Yani aslında eylemin devam ediyor olması gerekmez, ancak konuştuğumuz anda etkisinin bir şekilde devam etmesi gerekir.

- I was a student six years ago. (Altı yıl önce öğrenciydim.)

- I am a student now. (Şimdi bir öğrenciyim.)

- I have been a student for six years. (Altı yıldır öğrenciyim.)

Görüldüğü gibi birinci cümle geçmiş zaman, ikinci cümle şimdiki zamandır ve üçüncü cümle yani Present Perfect Tense ile kurulan cümle her iki zamanı da içine almaktadır. Geçmişte öğrenciydim ve öğrenciliğim hala devam ediyor anlamı vardır.

- Their son has broken their computer. (Oğulları bilgisayarlarını bozdu.)

Bu cümlede bilgisayarın hala bozuk olduğu anlamı vardır.

Their son broke their computer. Oğulları bilgisayarlarını bozdu.

Bu cümlede ise, Türkçe çevirileri aynı olsa bile, bilgisayarın hala bozuk olup olmadığını bilemeyiz. On yıl önceki bir hatıradan da bahsediliyor olabilir.

> Bu zamanla birlikte kullanılan zaman zarflarına çok dikkat etmek lazımdır. Hala devam eden eylemlerden bahsederken, geçmiş zamana ait zaman ifadeleri kullanırsak cümlemiz yanlıştır.

Örneğin;

- last year. (bitmiştir)

- last week. (bitmiştir)

- last yesterday. (bitmiştir)

- last a second ago. (bir saniye önce dahi bitmiştir)

Görüldüğü gibi yukarıdaki zaman tabileri bitmiştir ve konuşma anıyla bağlantıları kesilmiştir. Dolayısıyla geçmişte kalan zaman zarfıyla konuşma anıyla alakası olmak zorunda olan bir zaman (tense) kullanılmaz. Fakat devam eden bir zaman zarfı ne kadar uzun olursa olsun Present Perfect ile kullanılır.

Örneğin;

- today. (bitmemiş devam ediyor.)

- this morning. (bitmemiş devam ediyor.)

- this month. (bitmemiş devam ediyor.)

- this century. (bu yüzyıl bile bitmemiş devam ediyor.)

Aşağıdaki örnek cümleleri inceleyiniz.

- She hasn't eaten anything this morning. (Bu sabah hiçbir şey yemedi.)

Bu cümlenin söylendiği an henüz öye vaktı olmadığı andır. Eğer öğle sonu söylenmiş olsaydı simple past kullanılacak ve ” She didn't eat anything this morning.” denecekti.

- Teams have scored a lot of goals this season. (Takımlar bu sezon çok gol attılar.)

Astronomers have discovered some stars this century. (Bu asır astronomlar birkaç yıldız buldular.)

My mother has prayed a lot this week. (Annem bu hafta çok dua etti.)

Bu cümlelerde görüldüğü gibi cümle içinde geçen zaman ifadeleri, henüz bitmemiş olan bir süreci anlatmaktadır. Yani bu zaman süreleri esnasınca aynı tür olaylar vuku bulabilir.

Aşağıda Present Perfect Tense ile kullanılan Zaman Zarfları açıklamalı olarak verilmiştir. Bu zamanın öğrenilmesinde en önemli adım, öncelikle bu zaman zarflarının kullanımını öğrenmektir.

> Since

- Her sister has lived there since 1987. (Kız kardeşi 1987 den beri orada oturuyor.)

- I haven't ridden a donkey since I was 5. (Beş yaşından beri eşeğe binmedim.)

We were both in the Spain 10 years ago. But we haven't seen each other since. (Her ikimiz de 10 yıl önce İspanya'daydık. Ama o günden beri görüşmüyoruz.)

She hasn't read a book since she left school. (Okuldan çıktı çıkalı kitap okumuyor.)

> For

- Her sister has lived here for 15 years. (Kız kardeşi onbeş yıldır burada oturuyor.)

I haven't ridden a donkey for 8 years. (Sekiz yıldır eşeğe binmedim.)

They have been in prison for 6 months. (Altı aydır hapisteler.)

Bu cümlelerden anlaşılması gereken bahsedilen zamanların ve olayların geçmişte, başlangıcını bilmediğimiz bir zamanda başlaması ve hala da devam etmesidir. Zamanın başlangıcından bahsediyorsak since, zamanın başlangıcı ile şu andaki zaman arasındaki zaman dilimi (mesafasi) nden bahsediyorsak for kullanılır.

> Up to the present, so far, till now ….

- Nobody has cleaned this room up to the present. (Şimdiye kadar bu odayı kimse temizlemedi.)

- They have watered seven fields so far. (Şimdiye kadar yedi tarla suladılar.)

- The patient has only drunk water till now. (Hasta şimdiye kadar sadece su içti.)

> just, already, recently, lately

- I've just received a letter. (Şimdi bir mektup aldım.)

- She has just gone out. (Biraz önce dışarı çıktı.)

A: Clean the car. (Arabayı temizle.)

B: I have already cleaned it. (Temizledim bile - şimdiye kalır mı?)

- There has been a lot of disturbance recently. (Son günlerde ülkede çok kargaşa oluyor.)

- The architects have built several buildings lately. (Mimarlar son zamanlarda birkaç bina yaptılar.)

> Yet

- Have you cleaned the car yet? (Arabayı temizledin mi?)

"yet" kelimesine soru cümlelerinde kullanılır.. Türkçe karşılığı yoktur. Türkçe mantığına göre bu kelime fazlalık gibi gelir. “Yet” ekseriyetle evet cevabının umulduğu sorularda kullanılır. Olumsuz cümlelerde ise olması, yapılması beklenen bir işin henüz yapılmadığını gösterir.

- She hasn't watered the flowers yet. (Çiçekleri henüz sulamadı.)

"Yet” sadece olumsuz ve soru cümlelerinde kullanılır.

> ever, never

- Have you ever seen a Negro? (-Şimdiye kadar- hiç zenci gördün mü?)

- I have never visited a foreign country. (-Şimdiye kadar- hiç yabancı ülke görmedim.)

- He is the tallest man I've ever seen. (O -şimdiye kadar- gördüğüm en uzun adamdır.)

Bazen “ever” yerine başka kelimeler kullanılır ama verdikleri mana “ever” in verdiği manalar gibidir.

- This is the first man he has lent money. (Bu -şimdiye kadar- borç verdiği ilk adam.)

- It is the third time I have eaten bananas. (-Şimdiye kadar- üçüncü kezdir muz yiyorum.)

> Öznenin durumuna bağlı olarak kullanılan zaman da değişir.

- His brother has made some films. (Kardeşi birkaç film çevirdi.)

- I have painted a lot of pictures. (Birçok resim yaptım.)

Bu cümlelerde zaman zarfı kullanılmamıştır ve sanki geçmişte olmuş gibi görünmektedir ama özneler hala hayattadır ve aynı işler tekrar yapılabilir diye düşünüldüğü için günümüze uzantısı vardır diye düşünülmektedir.

- Picasso has painted some pictures. (Picasso birkaç resim yapmıştır.)

Bu cümle Present Perfect ile söylenemez. Zira ölmüştürve onun aynı işi bir daha yapması mümkün değildir. Bu tip cümleler Simple Past ile söylenir.

- Picasso painted some pictures. (Picasso birkaç resim yapmıştır.)

> Kesin olmayan bazı zaman zarfları tabirleri (zarfları) ile ve zaman tabiri (zarfı) olmaksızın kullanıldığı zaman sanki geçmişte kalmış bir olaydan söz ediliyormuşcasına görünse bile, edinilen tecrübelerden bahsettiği ve günümüze uzantısı olduğu için bu tip olayları ifade etmede Present Perfect kullanılır.

- I have never flown in a plane before. (Önceden hiç uçakta seyahat etmedim.)

- I've often seen figures in my back garden. (Arka bahçemde sık sık gölgeler gördüm.)

- He has climbed Uludağ before. (Önceden Uludağ'a tırmanmış.)

- They have been to this house several times. (Bu evde birkaç kez bulundular.)

Görüldüğü gibi bu cümlelerde anlatılan olaylar sanki geçmişte kalmış gibi görünür. Ama bunlarda şu ana yansıyan tercrübeler vardır.

> “gone” yerine “been” kullanılması

- He has gone to Paris. (Paris'e gitti.)

Bu cümlede özne Paris'e gitmiştir ve hala da Paris'tedir.

- He has been to Pfusm. (Paris'e gitti / Paris'te bulundu.)

Bu cümlede ise özne şu anda Ankara'da değildir ama Ankara'ya gitmiş, gezmiş, görmüş ve orada bulunmuştur. Yani Ankara'yı bilir demektir.

> Radyo, televizyon ve gazetelerde haber olarak ilk defa bahsedilip sonra ayrıntıları anlatılacak olayların ilk defa haber olarak söylenen kısımlarında Present Perfect kullanılır. Ayrıntıları ise Simple Past ile anlatılır.

- People in the village of Armutlu have seen a very strange thing in the sky. They said it was something like a whale. (Armutlu köy halkı gökyüzünde çok tuhaf bir şey gördüler. Balina gibi birşey olduğunu söylediler.)






Не нашли, что искали? Воспользуйтесь поиском:

vikidalka.ru - 2015-2024 год. Все права принадлежат их авторам! Нарушение авторских прав | Нарушение персональных данных