ТОР 5 статей: Методические подходы к анализу финансового состояния предприятия Проблема периодизации русской литературы ХХ века. Краткая характеристика второй половины ХХ века Характеристика шлифовальных кругов и ее маркировка Служебные части речи. Предлог. Союз. Частицы КАТЕГОРИИ:
|
B) Whereas, While (Halbuki , Oysa)- Nobody gave him a hand when he was in difficulty, whereas (=while) he had been helpful to everybody in past. (Zor zamanında ona kimse yardımcı olmadı, halbuki o geçmişte herkese yardımcı olmuştu.) c) However, Ne kadar (…..olsa da …) - However hard he tries, he can't get anything from his work. (Ne kadar gayret ederse etsin, çalışmalarından bir sonuç alamıyor.) D) Whatever - Whatever he does, he can't please his wife. (Ne yaparsa yapsın karısını memnun edemiyor.) - Whatever your ideas are, you have to explain them. (Fikirlerin her neyse, onları açıklaman gerekir.) - Whatever your problem is, you have to tackle it. (Problemin ne olursa olsun, onunla halletmelisin.) E) No Matter - No matter what happens, I will stand by you. (Ne olursa olsun seni destekleyeceğim.) 7) Sonuç Bildiren Bağlaçlar = Result Conjunction A) So that - I was so embarrassed that I wanted to die. (O kadar utandım ki ölmek istedim.) - She is so beautiful that everyman in the town fell in love with her. (O kadar güzel ki, şehirdeki her erkek ona aşık oldu.) B) Such that - He is such an idiot that he may make every foolishness. (O öyle bir salak ki, her türlü aptallığı yapabilir.) 8) Purpose Conjunctions (Amaç Bildiren Bağlaçlar) a) In order to (…-mek,-mak için) - I have spared much money in order to afford a car. (Araba alacak mali güce ulaşmak için para biriktirdim.) - In order to avoid problems, we have taken strict measures. (Sorunları önlemek için sert önlemler aldık.) Not: “in order to” yerine sadece “to” da kullanılabilir. - We all went out for a picnic to get some fresh air. (Temiz hava almak için hepimiz pikniğe gittik.) B) In order that - In order that I could watch the football match on TV, I kicked everybody out of the room. (Futbol maçını seyredebileyim diye herkesi odadan kovdum.) C) So as to - We have arranged everything for the party so as to please all the guests. (Partide tüm konukları memnun edecek şekilde herşeyi düzenledik.) - I am leaving the house immediately so as not to miss the airplane. (Evden uçağı kaçırmamak için (uçağı kaçırmamak üzere) hemen çıkıyorum.) - They made the meeting at a quiet place so as not to hear the noise of the traffic. (Toplantıyı trafiğin gürültüsünü duymayacak şekilde sakin bir yerde yaptılar.) D) So that - Please stand up so that I can see how tall you are. (Lütfen ayağa kalkta ne kadar uzun olduğunu görebileyim.) E) So - It is rush hour so be careful when you are driving. (Bu saat iş saati bu nedenle saraba sürerken dikkatli ol.) 9) Expectation Conjunction (Beklenti İfade Eden Belirten Bağlaçlar) Не нашли, что искали? Воспользуйтесь поиском:
|