Главная

Популярная публикация

Научная публикация

Случайная публикация

Обратная связь

ТОР 5 статей:

Методические подходы к анализу финансового состояния предприятия

Проблема периодизации русской литературы ХХ века. Краткая характеристика второй половины ХХ века

Ценовые и неценовые факторы

Характеристика шлифовальных кругов и ее маркировка

Служебные части речи. Предлог. Союз. Частицы

КАТЕГОРИИ:






Irak'taki Belirsizlik ve Mevcut Yeni Oluşum




II. Körfez harekatından sonra, Saddam Hüseyin sonrası Irak'ta tam bir kaos ortamı hakim olmuştur. Etnik ve dini bir mozaiğe sahip olan Irak'ta tüm gruplar kurulacak yeni düzeni kendi istekleri doğrultusunda şekillendirmeye çalışmaktadır. Kürtler, Türkmenler ve Araplar arasındaki "etnik" farklılık Şii ve Sünni "dinsel" ayrımıyla biraz daha karmaşık hale gelmektedir. Ülkede ABD güçlerine karşı gerçekleştirilen saldırılar ve eylemler hala devam etmektedir ve bu saldırıların ise kimler tarafından yapıldığı konusunda tam bir netlik söz konusu değildir. Kesin olan bir şey varsa o da seçimlere rağmen halen ülkede istikrarın tam olarak sağlanamadığıdır. Özellikle İran ve Türkiye, bölgedeki istikrarsızlıktan en çok etkilenen iki ülkedir. Çünkü Kürt sorunu iki ülkeyi de yakından ilgilendirmektedir. İran sınırında yaklaşık 2 milyon Kürt unsurun yaşadığı tahmin edilmektedir. Eğer Irak'ta yeni dönemde tek bir devlet yerine, federal bir yapı ya da bağımsız bir Kürt devletinin kurulması halinde, İran Kürtlerinin de bu devlete katılma ihtimali İran'ı huzursuz etmektedir[44].

İran'ın bölgesel çıkarları açısından en önemli önceliği, Irak'ta biran önce düzenin yeniden tesis edilmesi ve silahlı grupların kontrol altına alınmasıdır. Aksi takdirde ülkede "kontrol mekanizması" olmadığı için Irak, terörist gruplar ve yasadışı faaliyetler için bir cazibe merkezi haline gelecektir. Bunun yanında ABD'nin de Irak'tan tamamen çekilmesi de bu ülkede düzen ve istikrarın sağlanmasına bağlıdır. Irak'ta yapılan geçici seçimde Şiilerin ağırlıkta olduğu "Birleşik Irak İttifakı'nın seçimlerden büyük bir basan ile çıkması gelecekte, İran ve Irak hükümetleri arasındaki işbirliği şansını artırmaktadır.

1.3.3. Nükleer Enerji ve Bölgenin Silahsızlandırılması

Silahlanma yarışının en yoğun olduğu bölge Ortadoğu'dur desek pek de mübalağa etmiş sayılmayız. Bölge ülkeleri bütçelerinin önemli bir bölümünü silahlanma yarışma ayırmaktadır. Ülkeler arasındaki genel güvensizlik silahlanma yansını tırmandıran en büyük etkendir. İran-Irak savaşı, Kuveyt'in işgali ve uzun yıllardan beri süregelen Arap-İsrail sürtüşmesi, Ortadoğu bölgesini önemli bir silah pazarı ve deposu haline getirmektedir. İran'ın güvenlik algılamasına göre, Nükleer silahlara sahip İsrail en önemli tehlike unsurudur. İran eski Savunma Bakanı Muhammed Faruzandeh'in 1997 deki açıklamasına göre: "İran'ın yeni yıl için hazırlamış olduğu bütçe göz önüne alındığında askeri harcama oranı diğer bölge ülkelerine yüzölçümü ve nüfus baz alındığında- göre en küçük orana sahiptir". İran aşırı silahlanmaya karşı olduğunu, mevcut silahlanma çabalarının ise savunma amaçlı olduğunu her fırsatta dile getirmiştir[45].

Günümüzde İran nükleer enerji teknolojisine sahiptir. Özellikle Rusya'nın da yardım etmesiyle bu süreç hızlanmıştır. İranlı yetkililer, her fırsatta nükleer enerjinin sivil ve barışçıl amaçlar için kullanılacağını ve nükleer silahların hedeflenmediğini tekrar tekrar yinelemişlerdir. İran'ın nükleer çalışmaları ise IAEA tarafından düzenli olarak kontrol edilmektedir. Zaten İran, NPT'nin ek protokolünü de imzalamıştır. Bu protokol, IAEA yetkililerine daha sıkı bir denetim imkânı sağlamaktadır. İran ve Rusya arasındaki nükleer alandaki işbirliği başta ABD ve İsrail olmak üzere batılı devletleri endişelenmektedir. 70 milyonluk nüfusu ve muazzam petrol gelirlerine sahip Müslüman bir ülkenin nükleer güce sahip olması bölgedeki ABD ve İsrail çıkarlarının sonu demektir.

İsrail'in nükleer gücü ile ilgili Güvenlik Konseyi kararlarını veto eden ABD, İran'ın barışçıl amaçlar için nükleer enerji istemesini ise Güvenlik Konseyi'nin gündemine getirmeye çalışmaktadır. İran ise ABD'ye herhangi bir müdahale şansı vermemek için, uranyum zenginleştirme programlarını askıya aldığını duyurmuş ve AB ülkeleriyle bu konuda işbirliğine gitme yolunu tercih etmiştir. Ayrıca yakın zamanda imzalanan bir anlaşma ile Rusya İran'a nükleer yakıt vermeyi kabul etmiştir. İnişli çıkışlı bir seyir izleyen nükleer enerji bunalımı görüşmeleri halen devam etmektedir[46].

1.3.4. Afganistan Politikası

Aslında ABD'nin Afganistan harekâtı kısa vadede İran çıkarları için zararlı gibi gözükse de uzun dönemde İran için daha faydalı olacaktır. Amerika sayesinde Taliban tehlikesi tamamen ortadan kalkmıştır. Askeri harekât sonrasında ülkede genel seçimler yapıldıktan sonra Amerikan yanlısı Karzai yönetimi işbaşına gelmiştir. İran için şimdilik kimin başta olduğu değil, ülkenin kaotik ortamdan kurtarılması ve bir an önce işleyen bir devlet düzeninin yeniden inşası önemlidir. Afganistan'la uzun bir kara sınırına sahip olan İran ister istemez bu ülkeden en çok etkilenen ülke konumundadır.

Son zamanlarda bölgedeki uyuşturucu ticareti iyice artmış ve bölge tamamen eroin üretim merkezi haline gelmiştir. İran'da genç nüfus arasında eroin kullanımı ve bağımlılık giderek artmaktadır. Afganistan'daki Şii Hazaralar' ın varlığı da İran'ı yakından ilgilenmektedir. Özellikle Şii olan ve Farsça konuşan nüfusa yönelik baskının hafifletilmesine çalışmaktadır. Bundan başka İran sınırına yığılan Afganistanlı mülteciler de İran ekonomisi için ağır bir yük oluşturmaktadır. Son duruma göre, Afganistan'daki yönetim ABD yanlısı da olsa, bölgeye göreceli bir istikrarın gelmesi İran ve bölgenin istikrara kavuşması açısından oldukça önemlidir[47].






Не нашли, что искали? Воспользуйтесь поиском:

vikidalka.ru - 2015-2024 год. Все права принадлежат их авторам! Нарушение авторских прав | Нарушение персональных данных