Главная

Популярная публикация

Научная публикация

Случайная публикация

Обратная связь

ТОР 5 статей:

Методические подходы к анализу финансового состояния предприятия

Проблема периодизации русской литературы ХХ века. Краткая характеристика второй половины ХХ века

Ценовые и неценовые факторы

Характеристика шлифовальных кругов и ее маркировка

Служебные части речи. Предлог. Союз. Частицы

КАТЕГОРИИ:






Türkiye-İran ve ABD-Rusya Rekabeti




Bağımsızlığın ilk yıllarında bölgede Ankara ile Tahran'ın nüfuz alam kurmak için rekabet halinde olduklarına ilişkin genel bir kanı vardı. Batı bakışlı bu kanı, Türkiye'nin laik-demokratik Müslüman bir ülke modelini sunduğu, buna karşılık İran'ın on yıldır Orta Doğu'da gerçekleştirmeye çalıştığı Batı karşıtlığıyla korku uyandıran rejiminin ihracının peşinde olduğu inancına dayanıyordu. Yeni "Büyük Oyunu" İran ve Türkiye'nin başlattıklarına dair görüşlerin, iki ülkenin yeterli kaynak ve araçlara sahip olamaması nedeniyle, gerçekçi olmadığı kısa sürede anlaşıldı. Fakat bunun yerine aktörleri ABD ile Rusya olan farklı bir büyük oyun gündeme gelmiştir. Bu oyunda, Türkiye ABD'nin şemsiyesi altında yer alırken, İran Rusya'yla işbirliği içinde bölgede kendine yer edinmeye çalışmaktadır. Dolayısıyla, Rusya'yla kurulan stratejik işbirliği İran'ın bölgeye yönelik politikasında önemli bir unsur haline gelmiştir[75].

SSCB-İran ilişkileri Rusya-İran ilişkilerine olumlu bir miras bırakmıştır. İkili ilişkilerde SSCB dönemindeki olumlu hava, birliğin dağılmasının hemen ertesinde Rus Dışişleri Bakanı Andrei Kozirev'in İran'dan Orta Asya ve Rusya'ya yönelik İslamî radikalizm kışkırtması olduğu kanısına sahip olması nedeniyle durgunlaşmış, fakat Kozirev'in kısa süre sonra görevden alınmasıyla 1994'ün başında eskisinden de olumlu bir nitelik kazanmıştır. Bu tarih, Moskova ile Tahran'ın Orta Asya ve Kafkasya politikalarının eşgüdümlü hale gelmesinin de milâdıdır. Buna rağmen bölgedeki İran-Rusya işbirliği, Rusya lehine eşitsiz bir görünüm göstermektedir. İran'ın ABD ve bazı konularda da AB ile yaşadığı sorunlar nedeniyle Rusya'yla olan ilişkisine ihtiyacı, Rusya'nın bu ilişkiye olan ihtiyacından daha fazladır. Bu nedenle, bölgede İran'ın etkinliğini Moskova denetlemekte ve hatta sınırlamaktadır. Durumun farkında olan Tahran ise oyunun kurallarını Moskova'nın belirlemesini kabullenmektedir. Bölge ülkelerinin dünyayla ilişkilerinin (özellikle Türkiye'nin bölgedeki etkisinin) sınırlandırılması ve bu ülkelerin genelde kontrol altında tutulması konusunda da İran ile Rusya'nın benzer politikalar izlediği görülmektedir. Söz konusu ortak kontrol politikaları Azerbaycan ve Taliban yönetimindeki Afganistan özelinde daha belirgindir. Rusya, Orta Asya rejimlerini "siyasal İslam tehdidiyle korkutarak, kendisinin egemen olduğu güvenlik sistemine bu ülkeleri eklemlemeyi hedefleyen bir politika izlemektedir. Bu çerçevede İslamî radikalizm tehdidi bölge ülkelerinin Rusya'nın hamiliğine karşı çıkmamalarını sağlayan tek yol gibi görünmektedir[76].

ABD'nin bölgede İran'ın etkinliğini sınırlamak için özel çaba harcadığı aşikardır. O kadar ki, Ocak 1992'de ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın Orta Asya ziyareti sırasında ilk ağızdan yeni rejimlere İran'la ilişkilerini geliştirmemeleri yolunda uyanda bulunulmuştur. Rusya ve İran'ın bölgesel nüfuzuna karşı çıkan bölge ülkelerinin önderi Özbekistan'dır. Moskova-Tahran ikilisinin bölgedeki nüfuzunu kırmak isteyen ABD ise özellikle 11 Eylül saldırılarından sonra Özbekistan'ı bölgedeki ortağı haline getirmiş ve İslamcı gruplara karşı operasyonlardaki insan haklan ihlalleri konusunda Taşkent'in elini serbest bırakmıştır. Diğer yandan, Özbekistan'ın bölgesel lider ülke olma hedefi diğer bölge ülkelerini endişelendirmekte ve Rusya-İran çizgisine yaklaştırmaktadır[77].

Öte yandan, Taliban'ın oluşturulması bir Pakistan projesi olsa da, ABD'nin İran'ın Orta Asya'daki etkinliğini sınırlandırma isteği sayesinde bu proje hayat geçirilebilmiştir. ABD'nin 1998 öncesinde Taliban'a desteğinin temel amacı İran'ı sınırlayabilmekken, Taliban rejiminin ABD operasyonuyla ortadan kaldırılması da aslında İran'ı rahatlatmıştır. Fakat, aynı zamanda bölgede ABD etkinliğini artırdığı ve doğrudan varlığına olanak sağladığı için de İran'ın güvenlik endişelerinde belirgin bir azalma sağlamamıştır.






Не нашли, что искали? Воспользуйтесь поиском:

vikidalka.ru - 2015-2024 год. Все права принадлежат их авторам! Нарушение авторских прав | Нарушение персональных данных